Kadın yoktur, kadınlar vardır. Kadın bir inşadır, erkekliğin arzularını temsil eden; onu "kutsal anne", "evinin kadını", "fahişe" gibi rollere hapsederek fetiş haline getiren, çeşitliliğini, zenginliğini ortaya koyacak varoluş imkânlarını elinden alan bir kurgu. Eril tahakküm; cinselliğe dair ürettiği söylemler ve normu belirleyen pratiklerle oluşturduğu cinsellik tertibatı üzerinden kadını bir cinsel özne olarak kurar. Öyle ise farklı kadınlık kurguları da mümkündür. Belma Fırat'ın öykülerinde ...